Daha önce gebelikte evcil hayvanlarla
ilgili bir yazı yazmıştım . Sıra bebek geldikten sonra evcil
hayvanlar da : )..Hayatımın büyük kısmını kedi sahibi biri
olarak geçirdim. Henüz bekarken bile ıyy nası bakıyorsun ?
Pistir o ? nereye yapıyor tuvaletini ? senin yatagınada yatıyor
mu ? gibi sorulara maruz kaldım. Sabırla cevapladım , bilgi
verici olmaya çalıştım. Kedileri çocuklarım gibi büyüttüm.
At onları artık sokağa diyen oldu. Balkona çim taklidi halı
serdim üstüne basamadılar sokakta ne yapar bu garibanlar ? Bir
kere hayvan sevmeyen insan sevemez . Ve sevilicek tarafı seçmem
gerekse hayvanları seçerdim, hiç biri diğerini çekiştirmiyor
ve silah kullanmayı bilmiyor. Gebeliğim ve noyanın ilk 6.5 ayı
evde bakımlarını verdiğimiz 3 kızımız( yani kedilerimiz ;
isimleri kedi , whiskey ve vodka) geçti. Şu an evdeki kedi nüfusu
malesef 2. Noyanın doğumunda en ufak kızımız vodka bir
rahatsızlık geçirdi ve sonrasında pek toparlayamadı. İdrarında
kan vardı ve çişini tutmakta zorlanıyordu . Evde bebek olduğundan
ve problemi burda çözmek imkansız olduğundan veterinerimize
bırakmak zorunda kaldık. Uzun bir antibiyotik tedavisi gördü ve
kısırlaştırıldı. Eve çok daha sağlıklı döndüğünü
söyleyebilirim. Ama ara ara sorunu devam etti ve bebek yüzünden
takip edemeyeceğim ve yeterli bakımını sağlayamayacagım için
çok sevdiğim ve kedileri delice seven bir arkadaşımdan yardım
istedim. Seve seve kabul etti. Zaten yan blokta olduğu için hem
gözümüzün önünde , hemde ne lazım olsa her an gidebiliriz
yanına.
Oğlum temmmuz ayında dehşet sıcak
günlerde doğdu. Daha dogumdan önce eşimle bile kedileri bir
odaya kapatcaz , kapatmıycaz kavgasına girmiştik. Hayvan bakanlar
bilirler, hepsinin bir karakteri vardır ve sevgiyle bağlı
olduğunuz evcil hayvanınızın bazı durumlarda vericeği
kararları önceden kestirebilirsiniz. Tıpkı bebek geldiğinde
napıcaklar ? gibi.. Elbette hiç birşey yapmıyacaklardı benim
cevabım . Genellikle birlikte uyuduğum , çaktırmadan
bardağımdan su içmeye bayılan , başım ağrısa hissedip
yanıma gelip kıvrılan kedilerim elbette benim canımdan çok
sevdiğimi , sevip koruyacaklardı. Zaten gelen giden çok olucak ,
lohusayım kalkamam -Bebekte çok ufak!!(bu bana ait bir fikir değil)
diye eşimin kızları odaya kapatma fikrini kabul etmek durumunda
kaldım. Gelen giden gerçekten ilk bir hafta çok yoğundu. Arada
mama ve su vermek için içeri girdiğimde deliye dönüyorlardı.
Ve onları bir yere kapatmak sadece doğalarını vahşileştirmeye
yarıyordu. Noyanın gaz sancısı yüzünden 2 saat boyunca
ağladığı , kedilerinde kapalı odadan ağıt yakar gibi
miyavladığı gecenin sonunda ben infilak ettim. Ve ağlamaya
başladım. Önce oğlumu yatıştırdım , nolur ağlama artık
mahvoldum diye sonra kedileri açtım , artık serbest kalıcaklar
diye . Resmen sinirlerim boşalmıştı. Zaten kedi sesi insan
yavrusuna en yakın ses olduğu için çok etkilermiş bizi. Eh 3
kedi birde noyan oldu mu sana ağlayan 4 bebek: ) .. İlk bir iki
gün özgürlüklerine yeniden kavuşmanın şaşkınlığından
kuzuyu fark edemediler. Ama evdeki kokunun değiştiğini
anladıklarını gayet net belli ediyorlardı. Beşiğin ve kuzuyu
salonda yatırdığımız sallanan zımbırtının etrafını
koklaya koklaya dolanıyor , kuzu ağladığında da kulaklarını
kabartıp sesin kime ait olduğunu bulmaya çalışıyorlardı.
Günler geçtikçe yavaş yavaş noyan kucağımda emerken bize
sokulmaya başladılar. En büyük kedim kuzunun ayaklarının dibine
gelip başını ayaklarının altına sürtüyordu , resmen sev beni
diyordu. Yavaş yavaş kuzuyu iyice sahiplendiler. Ben kedilerimin
oğlumun başında uyurken nöbet tuttuklarına şahit oldum. Ve
özellikle ben mutfağa , banyoya gittiğimde mutlaka biri yanında
bekliyordu. Özellikle ufakken asla ve asla ağzına burnuna
sokulmadılar kuzunun. Hatta bebeklerin yakalama refleksi saolsun
bir sefer birinin tüylerini kavramış hayvan sadece kendini
kurtardı ve kaçtı. Tırmalamak için dönmedi bile.Bu arada
belirtmek isterim büyük kız adı kedi; vukaatlıdır . Benden
başkasına pek yanaşmaz , hatta gayet haşin davranır ve beni
çok kıskanır .
Noyanın kedilerle iletişime geçme
zamanı yaklaşık olarak 5. ayına denk geliyor olmalı. Öncesinde
takip ediyordu gözleriyle ama henüz bu garip tüylü hayvanların
ne olduklarına karar verememişti ve ona eğlenceli gelmiyordu.
Yerde kollarının üstünde kalkmaya ve yattığı yerde dönmeye
başlayınca daha geniş bir açıyı da görmeye başladı
elbette. Böylece kedilerin farklı hareketlerini keşfetti. Önce
yanından geçerken dikkatle takip ediyor bir taraftanda
kıkırdıyordu. Sonra ellerini kullanarak yakalamaya çalışmaya
başladı. Herzaman olmasa da bazen yakalıyordu.Birinin
bıyıklarını yakalayıp demet halinde çektiğine şahit oldum.
Ancak kediler yinede tepki vermedi. Bence onun küçük bir bebek
ve benim yavrum olduğunun o kadar farkındalardı ki onlarda
kuzuya anne şevkatiyle yaklaştılar. Kuzum üç gün sonra 7
ayını doldurucak. Son bir aydır çılgınlar gibi emekliyor ve
ben bu erken hareketlenmenin kedileri taklit etmeye ve onları
kovalamaya çalışıtğı için olduğunu düşünüyorum. Ayrıca
son bir aydır tutunabildiği eşyalardan destek alıp ayağa
kalkmayı deniyor, bu çabası sürekli sonuç vermesede eğer
mammaroo'sunda kedi yatıyorsa %100 başarılı bir kalkış
yaptığını söyleyebilirim.
Evde hayvanlarla büyüyen bebeklerin
motor ve duyusal gelişimlerinin daha hızlı olduğunu ve diğer
bebeklere daha sıcak kanlı yaklaştığını bizzat kendi
tecrübemden ötürü düşünüyorum . Bizde son durum oğlumla
oyun oynarken kızlardan biri gelirse kahkahalarla onu izliyoruz
yanımızdan uzaklaşırsa emekleyerek takibe başlıyoruz. Noyan
kediyi bende noyanı takip ediyorum. Eğer kuzuyla oynamaya
geldilerse üstlerine çıkmasına kulaklarını kuyruklarını
ısırıp , cimciklenmeye müsade ediyorlar. Tüylerini çok çekiyor
diye veterinerimize traşa yolladık kızları. Biri tekir olduğu
için tüyler gidince ineklere benzemiş , siyamında patilerinde
kahverengi panduflar giymiş gibi bir görüntü var. Oğlumun
kedilerle büyümesini istiyorum. Aldığım bir iki küçük önlem
(kedilerin tuvaletini ve mamalarını noyanın ulaşamayacağı bir
ev alanında yerlşetirmek, tüyleri ve tırnakları kestirmek gibi)
ve aşılarını atlamamak dışında oğlumun onlarla oynamasına
izin veriyorum. Sokakta bile çevresinin daha farkında etrafını
izliyor. Sanırım dışardayken bir kedi geçer umudu ile etrafı
araştırıyor . Oğlumu kedilerle büyütme kararım beni
yanıltmadı. Yarar dışında bir sonuç almadım.
Merak ettikleriniz varsa google da farklı kedi ve bebekli ev deneyimleri ile ilgili forumlarda yazılar mevcut. Ev hayvanları ile büyüyen çocuklar daha farkında , daha sorumluluk sahibi oluyorlar. haa birde allerjik hastalıklara daha az rastlanıyor bu çocuklarda. Ayrıca alanında uzman psikolog ve psikiyatristlerin ev hayvanı ile büyüyen bebekler üzerine bir çok araştırmaları var. Araştırma fırsatınız olursa hayvanların çocukların gelişimleri üzerine ne kadar olumlu etkileri olduğunu görebilirsiniz. Umarım her bebeğin /çocugun ileride/şimdi tüylü bir arkadaşı olur.
Merak ettikleriniz varsa google da farklı kedi ve bebekli ev deneyimleri ile ilgili forumlarda yazılar mevcut. Ev hayvanları ile büyüyen çocuklar daha farkında , daha sorumluluk sahibi oluyorlar. haa birde allerjik hastalıklara daha az rastlanıyor bu çocuklarda. Ayrıca alanında uzman psikolog ve psikiyatristlerin ev hayvanı ile büyüyen bebekler üzerine bir çok araştırmaları var. Araştırma fırsatınız olursa hayvanların çocukların gelişimleri üzerine ne kadar olumlu etkileri olduğunu görebilirsiniz. Umarım her bebeğin /çocugun ileride/şimdi tüylü bir arkadaşı olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder