Translate

19 Şubat 2014 Çarşamba

bebeğim ve kediler - my baby and the cats

Daha önce gebelikte evcil hayvanlarla ilgili bir yazı yazmıştım . Sıra bebek geldikten sonra evcil hayvanlar da : )..Hayatımın büyük kısmını kedi sahibi biri olarak geçirdim. Henüz bekarken bile ıyy nası bakıyorsun ? Pistir o ? nereye yapıyor tuvaletini ? senin yatagınada yatıyor mu ? gibi sorulara maruz kaldım. Sabırla cevapladım , bilgi verici olmaya çalıştım. Kedileri çocuklarım gibi büyüttüm. At onları artık sokağa diyen oldu. Balkona çim taklidi halı serdim üstüne basamadılar sokakta ne yapar bu garibanlar ? Bir kere hayvan sevmeyen insan sevemez . Ve sevilicek tarafı seçmem gerekse hayvanları seçerdim, hiç biri diğerini çekiştirmiyor ve silah kullanmayı bilmiyor. Gebeliğim ve noyanın ilk 6.5 ayı evde bakımlarını verdiğimiz 3 kızımız( yani kedilerimiz ; isimleri kedi , whiskey ve vodka) geçti. Şu an evdeki kedi nüfusu malesef 2. Noyanın doğumunda en ufak kızımız vodka bir rahatsızlık geçirdi ve sonrasında pek toparlayamadı. İdrarında kan vardı ve çişini tutmakta zorlanıyordu . Evde bebek olduğundan ve problemi burda çözmek imkansız olduğundan veterinerimize bırakmak zorunda kaldık. Uzun bir antibiyotik tedavisi gördü ve kısırlaştırıldı. Eve çok daha sağlıklı döndüğünü söyleyebilirim. Ama ara ara sorunu devam etti ve bebek yüzünden takip edemeyeceğim ve yeterli bakımını sağlayamayacagım için çok sevdiğim ve kedileri delice seven bir arkadaşımdan yardım istedim. Seve seve kabul etti. Zaten yan blokta olduğu için hem gözümüzün önünde , hemde ne lazım olsa her an gidebiliriz yanına.
Oğlum temmmuz ayında dehşet sıcak günlerde doğdu. Daha dogumdan önce eşimle bile kedileri bir odaya kapatcaz , kapatmıycaz kavgasına girmiştik. Hayvan bakanlar bilirler, hepsinin bir karakteri vardır ve sevgiyle bağlı olduğunuz evcil hayvanınızın bazı durumlarda vericeği kararları önceden kestirebilirsiniz. Tıpkı bebek geldiğinde napıcaklar ? gibi.. Elbette hiç birşey yapmıyacaklardı benim cevabım . Genellikle birlikte uyuduğum , çaktırmadan bardağımdan su içmeye bayılan , başım ağrısa hissedip yanıma gelip kıvrılan kedilerim elbette benim canımdan çok sevdiğimi , sevip koruyacaklardı. Zaten gelen giden çok olucak , lohusayım kalkamam -Bebekte çok ufak!!(bu bana ait bir fikir değil) diye eşimin kızları odaya kapatma fikrini kabul etmek durumunda kaldım. Gelen giden gerçekten ilk bir hafta çok yoğundu. Arada mama ve su vermek için içeri girdiğimde deliye dönüyorlardı. Ve onları bir yere kapatmak sadece doğalarını vahşileştirmeye yarıyordu. Noyanın gaz sancısı yüzünden 2 saat boyunca ağladığı , kedilerinde kapalı odadan ağıt yakar gibi miyavladığı gecenin sonunda ben infilak ettim. Ve ağlamaya başladım. Önce oğlumu yatıştırdım , nolur ağlama artık mahvoldum diye sonra kedileri açtım , artık serbest kalıcaklar diye . Resmen sinirlerim boşalmıştı. Zaten kedi sesi insan yavrusuna en yakın ses olduğu için çok etkilermiş bizi. Eh 3 kedi birde noyan oldu mu sana ağlayan 4 bebek: ) .. İlk bir iki gün özgürlüklerine yeniden kavuşmanın şaşkınlığından kuzuyu fark edemediler. Ama evdeki kokunun değiştiğini anladıklarını gayet net belli ediyorlardı. Beşiğin ve kuzuyu salonda yatırdığımız sallanan zımbırtının etrafını koklaya koklaya dolanıyor , kuzu ağladığında da kulaklarını kabartıp sesin kime ait olduğunu bulmaya çalışıyorlardı. Günler geçtikçe yavaş yavaş noyan kucağımda emerken bize sokulmaya başladılar. En büyük kedim kuzunun ayaklarının dibine gelip başını ayaklarının altına sürtüyordu , resmen sev beni diyordu. Yavaş yavaş kuzuyu iyice sahiplendiler. Ben kedilerimin oğlumun başında uyurken nöbet tuttuklarına şahit oldum. Ve özellikle ben mutfağa , banyoya gittiğimde mutlaka biri yanında bekliyordu. Özellikle ufakken asla ve asla ağzına burnuna sokulmadılar kuzunun. Hatta bebeklerin yakalama refleksi saolsun bir sefer birinin tüylerini kavramış hayvan sadece kendini kurtardı ve kaçtı. Tırmalamak için dönmedi bile.Bu arada belirtmek isterim büyük kız adı kedi; vukaatlıdır . Benden başkasına pek yanaşmaz , hatta gayet haşin davranır ve beni çok kıskanır .

Noyanın kedilerle iletişime geçme zamanı yaklaşık olarak 5. ayına denk geliyor olmalı. Öncesinde takip ediyordu gözleriyle ama henüz bu garip tüylü hayvanların ne olduklarına karar verememişti ve ona eğlenceli gelmiyordu. Yerde kollarının üstünde kalkmaya ve yattığı yerde dönmeye başlayınca daha geniş bir açıyı da görmeye başladı elbette. Böylece kedilerin farklı hareketlerini keşfetti. Önce yanından geçerken dikkatle takip ediyor bir taraftanda kıkırdıyordu. Sonra ellerini kullanarak yakalamaya çalışmaya başladı. Herzaman olmasa da bazen yakalıyordu.Birinin bıyıklarını yakalayıp demet halinde çektiğine şahit oldum. Ancak kediler yinede tepki vermedi. Bence onun küçük bir bebek ve benim yavrum olduğunun o kadar farkındalardı ki onlarda kuzuya anne şevkatiyle yaklaştılar. Kuzum üç gün sonra 7 ayını doldurucak. Son bir aydır çılgınlar gibi emekliyor ve ben bu erken hareketlenmenin kedileri taklit etmeye ve onları kovalamaya çalışıtğı için olduğunu düşünüyorum. Ayrıca son bir aydır tutunabildiği eşyalardan destek alıp ayağa kalkmayı deniyor, bu çabası sürekli sonuç vermesede eğer mammaroo'sunda kedi yatıyorsa %100 başarılı bir kalkış yaptığını söyleyebilirim.



Evde hayvanlarla büyüyen bebeklerin motor ve duyusal gelişimlerinin daha hızlı olduğunu ve diğer bebeklere daha sıcak kanlı yaklaştığını bizzat kendi tecrübemden ötürü düşünüyorum . Bizde son durum oğlumla oyun oynarken kızlardan biri gelirse kahkahalarla onu izliyoruz yanımızdan uzaklaşırsa emekleyerek takibe başlıyoruz. Noyan kediyi bende noyanı takip ediyorum. Eğer kuzuyla oynamaya geldilerse üstlerine çıkmasına kulaklarını kuyruklarını ısırıp , cimciklenmeye müsade ediyorlar. Tüylerini çok çekiyor diye veterinerimize traşa yolladık kızları. Biri tekir olduğu için tüyler gidince ineklere benzemiş , siyamında patilerinde kahverengi panduflar giymiş gibi bir görüntü var. Oğlumun kedilerle büyümesini istiyorum. Aldığım bir iki küçük önlem (kedilerin tuvaletini ve mamalarını noyanın ulaşamayacağı bir ev alanında yerlşetirmek, tüyleri ve tırnakları kestirmek gibi) ve aşılarını atlamamak dışında oğlumun onlarla oynamasına izin veriyorum. Sokakta bile çevresinin daha farkında etrafını izliyor. Sanırım dışardayken bir kedi geçer umudu ile etrafı araştırıyor . Oğlumu kedilerle büyütme kararım beni yanıltmadı. Yarar dışında bir sonuç almadım.






Merak ettikleriniz varsa google da farklı kedi ve bebekli ev deneyimleri ile ilgili forumlarda yazılar mevcut. Ev hayvanları ile büyüyen çocuklar daha farkında , daha sorumluluk sahibi oluyorlar. haa birde  allerjik hastalıklara  daha az rastlanıyor bu çocuklarda. Ayrıca alanında uzman psikolog ve psikiyatristlerin ev hayvanı ile büyüyen bebekler üzerine bir çok araştırmaları var. Araştırma fırsatınız olursa hayvanların çocukların gelişimleri üzerine ne kadar olumlu etkileri olduğunu görebilirsiniz. Umarım her bebeğin /çocugun ileride/şimdi tüylü bir arkadaşı olur.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder